Milli Yol Partisi Erzurum Kurucu İl Başkanlığını üstlenen Ali Kürşat Bilgin, yaptığı açıklamada partilerinin misyonu hakkında bilgiler verirken neden bu oluşum içerisinde yer aldıklarını anlattı.

‘’1992 yılında Muhsin başkanın deklare ettiği milli mutabakat metni halen taze ve geçerliliğini korumaktadır, bizlerde halen o metnin ışığında yürüyoruz.’’ Diyen Başkan Bilgin açıklamalarına şöyle devam etti:

‘’Zamanın acımasızlığı kendisine değil divanelerinedir. Kimileri zamanın, kimileri ise mekânın divanesi olmuştur. Bir de zamanın delileri vardır. Tıpkı bizler gibi. Hem zamana deliyiz hem de zamanın delileriyiz. Çünkü zaman bizim için itikaden imandır, Kuran’a göre ise yemindir. Her kasemimiz zamana ve zamanı yaradanadır.

1992 yılında zamanın ve zamanının delisi Muhsin başkanın deklare ettiği milli mutabakat metni halen taze ve geçerliliğini korumaktadır, biz deliler halen o metnin ışığında yürüyoruz.

Gelinen noktada gördük ki, egoları ve ikballeri dava bilincinin önüne geçmiş kişilerle siyaset yapma ve aynı davaya tuğla taşıma şansımız yoktu.

Tarihinde Sivas ili dışında iki belediye dahi alamamış bir partinin, 2019 Mahalli İdareler Seçiminde Türkiye geneli kazandığı 5 ilçe belediyesinin 2 sini kazanmış bir il teşkilatını ikballeri uğruna hiçe sayarak çeşitli ayak oyunları ile devre dışı bırakmaları akıllı olduklarından değil, delilik gömleğine layık olamamalarındandır.

Güneş oradan mı doğar buradan mı bakmadan, karanlığa kahretmeden, geceye bir mum yakıp sabahı bekleyeceğiz. Ayağımızdaki prangaları kırıp geleceğe dev bir adım atacağız. Çünkü bizler halen daha deliyiz.

Biz Seferle mükellefiz, zafer zaten Allah’ın.

Geriye bakmadan, geçmişle savaşmadan Muhsin başkanın ayak izlerini takip ederek yürüyeceğiz.

Söyleyecek sözümüz var, Muhsin başkanın yarım kalan hayalleri var, hayallerimiz, ideallerimiz ve deliliklerimiz var.

Bıkmadan usanmadan devam edeceğiz.

Biz bitti demeden bitmez bayrak düştüğü yerden kaldırılır, kaldıracağız.

Biz Muhsin başkanın Anka kuşlarıyız, küllerimizden yeniden doğacağız.

Herkesi delirmeye, deli olmaya, divane kılınıp virane olmaya, Muhsin başkanın yarım kalan hayallerini gerçekleştirmeye, katillerinden hesap sormaya, ülke geleceği için âmâsız, fakatsız, egosuz, arkaya bakmadan kim var deyip, kimse yoksa da ben varım diyerek yola koyulduk. Sizleri de bu idealler etrafında, bu delilik davasında tertemiz lekesiz beyaz bir gömlek giymeye, milli yola çağırıyoruz. Çünkü velilik delilikten, delilik ise millilikten geçer.’’