Yarın inşallah Ramazanı Şerife giriyoruz. Rabbim tüm ülkem ve insanlık için hayırlara vesile kılsın. Sıhhat ve huzurla, gönlümüzce tutmayı nasip eylesin. 
     Ramazan ulviyette  on bir ayın sultanı, evlerimizin aziz misafiri, bir yılın miladı, maddi manevi arınma, hizmet, hayır hasenat ayı olarak bilinirken, beşeriyette; büyüklerin, hısım, akrabanın, eşin dostun aranılıp, hatır sorulduğu, büyük - küçük herkesin mutlu edilmeye gayret edildiği aydır. 
     İşte memleketimde bütün bu hizmetlerin plan ve programları Berat kandili itibariyle başlar. Evlerin temizliği, eksiklerin tamamlanması, yerli hitapta "Hatim" ismiyle anılan mukabele okunup okunmayacağı, nasıl olunacağı hep o program içindedir. Mukabeleyi okuyacak hafız ya camide, ya kendi evinde okur duaya eve gelir. Ya da, her gün aynı saatte, kadın cemaatin toplanmasıyla eve gelerek okur. Hatim okutacaklar üç gün önceden konu-komşu herkesi gün ve saat belirterek davet ederler. Gelecek olanlar olumlu olumsuz bilgi verir, cemaat ona göre ayarlanır. Mukabeleler hanımların bir çeşit sosyalleşme alanıdır. Hatim çıkışkarı, pişirilecek yemekler, tarifler, hastalık sağlık takibi gibi ayaküstü sohbetlerin de yapıldığı kısa zaman dilimleridir. 
     Mukabeleden sonra en önemli vazife, yıl içerisinde ailesinden birinci derece yakını, özellikle eş-evlat, ana-babasını kaybeden akraba ve dostlar ya telefon, ya da bizzat gidilerek aranır, hatır sorulur, onların yalnız kalmamasına gayret edilir. Yakın çevrece sırayla iftara davet edilerek acıları paylaşılır. 
     Evlatlar ilk iftarı ekseriyetle baba ocağında yaparken, ilk on gün sırayla büyükler ramazan görmesi adıyla iftara veya çay içmeye gidilerek ziyaret edilir, on beşinden sonra da davetler başlar. Önce büyükler küçükleri, sonra da küçükler büyükleri davet ederek evlerini şenlendirir. 
     Erzurum’da Ramazan akşamları farklı güzeldir. . İftara azami beş dakika kala, şehir ani sessizliğe bürünürken, en geç bir saat sonra büyük bir canlılık başlar. Güzel olan ise iftardan, sahura kadar erkekli-erkeksiz, kadın, genç, çocuk dışarıdadır. Ya ramazan görmesi, ya iftardan sonra gezme, hele on beşinden sonra iftarın hemen peşine açılan, sahura kadar da açık olan mağazalardan alış veriş yapmak, alınan bayramlıklar yaşanan mutluluklardır. 
      Tabi birde artık tamamen unutulan meşhur şakalar vardır. Şaka yapılan kişiye daha sonra hediye ile gönlünü almak ayrı bir hoşluktur. 
     İşte bu ritüeller memleketimde virüs çıkana kadar yaşanan güzelliklerdi. İki yıldır her şeyden uzakta, evlerimizde acımızı, tatlımızı, kendi başımıza ve telefonların manevi desteğiyle paylaşıp, tekrar o eski günlere kavuşmak için dua ediyoruz. 
    Bu ramazanda öncelikle; havada-karada, sınır boylarında, terör baskınlarında şehadete eren tüm şehitlerimizin ve covid 19 nedeniyle yakınlarını kaybeden ailelerimizin acılarını paylaşıyor, hastanelerde ve evlerde yatan tüm hastalarımıza şifalar diliyorum. Rabbim dualarımızı kabul ve makbul eylesin. 
     Saygılarımla.