Birleşmiş Milletler Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun 1956 yılında, bütün üye ülkelerde kutlanmasına karar aldığı "Dünya Süt Günü" ülkemizde,1991 yılında kabul edilir ve o tarihten itibaren her yıl haziran ayının ilk günü, değişik sosyal etkinliklerle kutlanır. Kutlamalarda sütün faydaları ve hayatımızdaki yerine özellikle dikkat çekilir. 
     Süt, sade içildiği gibi, işlenmesiyle elde edilen gıdalarla her öğünde sofralarımızı zenginleştirip sıhhatimizi korur. Sade ya da süt ürünü olarak hayatımızın her alanında temel gıdaların başında gelir. 
İşlenmiş derken;
A) Yoğurt olarak çorbalarda sıcak, yemeklerde soğuk, ayran olarak serinletici, özünde bağırsak florasının koruyucusu; 
B) Peynir çeşitlerinde tuzlu, tuzsuz, kuru, salamura derken iki yüze yakın çeşitle; gerek ülkemizin değişik yörelerinin, gerekse dünyada farklı lezzetleriyle en zengin gıda grubudur. 
C) Kreması, kaymağı ve sütten yapılan tereyağı olarak da yemeklerimiz ve kahvaltılarımızın baş tacıdır. 
D)Süt ve ayrandan üretilebildiği gibi özellikle yoğurttan elde edilen ekşimiklerin tadı ve kıvamı güzeldir.
E) Ağız sütü, doğumdan hemen sonra salgılanan koyu kıvamlı, sarımtırak renkte, acı lezzetli ve besleyici değeri yüksek olan bir süttür.
     Her halükârda vazgeçilmez olan süt ve süt ürünleri, karşıladığı vitamin ve minerallerle iskelet sistemimizin en önemli desteği, özellikle kemik erimesine karşı en önemli ihtiyacıdır. 
     Son altmış yıla kadar sütçüler tarafından mahalle aralarında satıldığı gibi belli bakkallardan açık olarak alınan süt, zaman içerisinde gıda sektöründeki modernizasyonla pastorize süt üretiminin varlık ve yaygınlaşmasına vesile oldu. 1963’te kurulan SEK (Süt Endüstrisi Kurumu), 1968'de ilk pastörize sütü üretti. İlerleyen yıllarda değişen teknoloji, gelişen sektörde, değişik tat ve lezzetlerde süt ürünleri satılırken öteden beri klasik süt tatlıları yanında modern süt tatlıları da mutfaklarımızın vaz geçilmez lezzetleri arasına girdi. 
      Dünyaya gözümüzü açtığımızda ilk gıdamız olan anne sütünün yüceliği, yaşam boyu manevi gücümüz, beden bağışıklığımızın teminatıdır. Mecazi olarak takdir ve tekdir edildiğimizde emdiğimiz süt dile getirilir. "Sütü temiz”, “sütü bozuk" gibi deyimler,insanların kalitesinin sorgulanmasında kullanılır. Bir işi, sütüne havale ederiz. Küçük bir suç işlediğimizde süt dökmüş kedi gibi oluruz. “Anamın ak sütü gibi helal olsun,” diyerek helalleşiriz. Ve sütten ağzımız yanınca yoğurdu üfleyerek yeriz.
Süt,  hayati gıdamızdır, bir günü ona ayırıp kutlamayı da hak ediyor. Tüm üretici ve tüketicilerin "Dünya Süt Günü”nü kutluyorum. 
     Saygılarımla.