Süleyman Bey, , yaşamı boyunca, vatanına, milletine hizmet etmeyi ilke bilen bir ecdadın, o uğurda çekinmeden maddi manevi her türlü fedakarlığı yapan, subay olsa da neferlerinden biridir. 
     O, 1392'de Kırım''da çıkan bir iç isyanda Toktamış'ın zulmünden kaçıp Kars'ın Mağazbirt (Şüregel) kalesine sığınan, sonrasında Timur'un gazabına uğrayan, Kırım Han'ı ve Sultanının soyundan gelen, yaşamı mücadele ve savaşlarda geçen bir ferdi, Binbaşı Süleyman Hatunoğludur.
     Yaşam serüvenine baktığımızda, 1861 yılında, Edirne'de memleket öksüzü olarak dünyaya gelir. Eğitim hayatına orada başlar, askeri okulları okuyup, Harbiye'den Piyade Subayı olarak başarıyla mezun olmasını müteakıp  Osmanlı ordusuna katılır.
     1897'de Dömeke'de Yunanlılarla çarpışır, ardından Balkan, devamında Harbi Umumi ve Doğu cephesinde Ruslarla muharebeye katılır, son görev yeri Bitlis'ten emekli olarak  yakın akrabalarının yaşadığı, özellikle Aziziye savaşlarının başarılı komutanlarından  Müşir Kurt İsmail Hakkı Paşa'nın Valilik görevini de ifa ettiği, ata yurdu Kars'a yakınlığı nedeniyle de Erzurum'a nakleder.
     Erzurum'a geldiği bu günlerde ülkede "Kuvayı Milliye" ruhu oluşmaktadır. Gelişini duyan Albayrak Gazetesi sahibi Süleyman Necati Bey ve Kazım Yurdalan Bey bir akşam  ziyaretine gelirler. Bu ziyarette Kazım Yurdalan Bey "vatanın durumunu biliyorsunuz" der söze başlar, devamında Süleyman Necati Bey "Ülke işgal ve pay edilirken Kuvayı Milliye ye destek olup Müdafaa Hukukta birleşmek gerek" der. Süleyman Bey duygulanır ve "maddi destek isteniyorsa hazırım."der. Onlar ise "biz senden hizmet ricaya geldik bir yerde ve bir amaçta yek vücut olmalıyız" derler. Binbaşı Süleyman Bey "Baş üstüne" diyerek  misafirlerini uğurlar.
     O gün itibariyle Milli Mücadelenin sadık bağımlısı olur. 01 Mart 1919 günü Erzurum Valiliğine "VİLAYATİ ŞARKIYYE MÜDAFA-I HUKUK-U MİLLİYE" cemiyetine kuruluş dilekçelerini verenler arasında ilk sırada BİNBAŞI SÜLEYMAN HATUNOĞLU, ilk on kişi içerisinde amca oğlu emekli Binbaşı Haydar Bey de vardır;
     11 Mart 1919 günü cemiyetin kurucusu Kazım Yurdalan Bey  ve Arkadaşları Süleyman Beyin evinde toplanırlar and içerler. Eğer 23 Temmuz Erzurum kongresi yapılabilmişse bu cemiyet sayesinde yapılmıştır. O Kongre'de Süleyman bey on yıl askerlik şube resliği yaptığı ve 12 Mayıs 1918'de kurtarılırken büyük yararlıklar gösterdiği, halkı tarafından da çok sevildiği "Bitlis" i temsilen delege seçilmiştir. Kendisine "neden Erzurum değilde Bitlis" dendiğinde "vatan toprağı bölünmez bütündür" cevabını verecektir.
     Kongre çalışmaları bitmiş Mustafa Kemal ve erkanı Sivas'a gideceklerdir, ancak zorunlu giderler vardır ve bu para bir yerden temin edilmelidir. Cemiyete baş vururlar orada da para yoktur. Merhum Cevat Dursunoğlu "Milli Mücadele de Erzurum" kitabında "evlerdeki ziynet eşyaları geçim masrafları için harcanmıştı ve hepimizi bir düşünce almıştı.
    İşte o sırada kamil bir insan olarak tanıdığımız Binbaşı Süleyman Bey geldi ve 'arkadaşlar 60 yaşını devirmiş bir adamım, coluk çocuğumun olmadığı da malumunuzdur tek yaşama sebebim yurdumun kurtuluşudur'  der ve yaşam boyu biriktirdiği 900 lirayı (altın olarak) başta Mustafa Kemal olmak üzere  kimsenin   duymaması  şartıyla yemin ettirerek  verir. Kendisine 'emeklide oldun bundan sonra nasıl geçinirsin' dendiğinde, 'vatansız parayı ne yapayım' diyecek kadar yüce gönüllüdür " diye bahseder.
     Mustafa Kemal tamamlanan para ve erkanıyla Sivas'a doğru yola çıkacaktır ancak  parayı teslim ederken bu iki delegenin tedirginliği artmış, durumu ve yemin şartını Mustafa Kemal'e izah  etmişlerdir. " O da gizli kalmak kaydıyla tutanaklara geçmesini" ister.
     30 Ekim 1920'de Ermenilerin Kars'tan kaçışını müteakip 1921 ilkbaharında Kars'a göç eden Süleyman Bey amcazadesi Binbaşı Haydar Bey ve ailesiyle yaşamaya başlar. 1925 yazında 69 yaşındayken Rahmeti Rahmana kavuşur.Allah gani gani rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
     Cevat Dursunoğlu ve Kazım Yurdalan Beyler 1925 de Süleyman Beyin, 1938'de de Mustafa Kemal Paşa'nın vefatını müteakıp yeminlerin hükmü geçmiştir diyerek bu bilgiyi açıklamışlardır. 
     Bu vesileyle Osmanlı ordusunun donanımlı kahraman subaylarından biri olan Binbaşı Süleyman Bey (Hatunoğlu), mertliğiyle Türkiye Cumhuriyetinin kurulma aşamasında ki  mimarlarından biri olarak tarihe geçecektir. Torunlarından olmakla gurur duymaktayım.
     Bu vesileyle 23 Temmuz Erzurum Kongresinin 102.yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kongreye katılan delegeler, maddi manevi hizmeti geçen tüm göçenlerimize Allah'tan gani gani rahmet diliyorum. 102. yıl dönümümüz kutlu olsun.
     Saygılarımla.